Geyikbayırı’ndan ayrılıp bütün gece süren otobüs yolculuğu sonrası Kebap Dünyası Adana’dayım. Olmam gereken yer... Doğup büyüdüğüm, tırmanışı öğrendiğim şehir… Sorumluluk sahibi olduğum topraklar… Beni buraya getiren birçok sebep vardı ama öncelikli olan şey yarışmaydı.
1200 km yol, toplamda 25 saati aşkın otobüs yolculuğu… Hepsi yarışma öncesi yapacağımız toplantı içindi.
Hararetli geçen toplantı sonrası anladığım şey: Hiçbir şeydi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni bir ekiple çalışıyorduk. Kulüp… Bu düşünce beni yavaş yavaş zorluyordu. Ama yine de beraber olmak, ortak bir şeyler yapmak, mutluluğu paylaşmak… Bütün bunlar beni motive eden şeylerdi.
Belki de sezonun büyük bir kısmını Geyikbayırı’nda geçirmek düşüncelerimi fazlasıyla Avrupai yapmıştı. İnsanların önemsediği birçok şey çok önemsizdi aslında. Benim hissettiklerim ise onlar için çok anlamsızdı. Neyse ki dostlar her zamanki gibi yanımdaydı.
O zaman durmak yok, yola devam!
Verilen sözler, yapılması gereken işler her zamanki gibi yalan olmuştu. 5 Mayıs 2009’da Adana’ya döndüm. Öncelikle eski duvarı yenilemekle işe başladık. Yağmur altında birader ( Çağlar ), ben, Alpay ve Hüseyin. Bakışlar ne için çaba sarf ettiğimizi sorsa da verilecek cevap çok netti. Adamım, biz yıllar sonra da burada olacağız ama onlar… Onlar diye bir şey yoktu.
Fatma Abla’nın iletişimleri sayesinde alınan yeni plakalar ve kalaslardan üç gün içinde yenilenmiş bir duvar yaptık. Çağlar ise kalaslardan mükemmel tutamaklar! Team power! (Ekip Gücü!)
Yağmurlu bir günü Çakıt’ta tırmanarak geçirip, dostlarla beraber olarak inşaat işinin yorgunluğunu kayalarda atmaya çalıştım. Pazar günü ise Adana için piknik günü demekti. Biz de hem piknik hem element yaptık.
Hafta içi grafiti, rotaların yapımı, hazırlıklar, son arayışlar, minderler derken hızlıca geçti. Yapılan ve yapılamayan şeyler için üzülmekten başka hiçbir şey yoktu. Kabul etmek gerekti ki; bu yıl da böyleydi.
Belki herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ama içimdeki hiç sönmeyen hep daha iyisini yapmaya çalışma çabası beni yapılan hazırlıklar için mutlu edemedi. Hep daha iyisini yapmaya çabalıyorduk ama bu gayret ne içindi? Neden yarışma organize etmeye çalışıyorduk? Ben sebebini çok iyi bilsem de kimileri için cevap farklıydı ya da yoktu.
Belki de özetle:
Türkiye’deki yarışmalar Dağcılık Federasyonu’nun çatısı altında son birkaç yıldır profesyonel bir ivme kazanmış, bu durumda, eskiden kayaların altında yılın yarısından fazlasını geçiren ben, kendimi bu anlamda başarıya götürecek yolda ( Avrupa kapısı ) daha ciddi çalışmalar içine sokmuştum. Daha çok barfiks, daha çok kısa kaya, daha yoğun tırmanış -ama bitmeyen- projeler.
Gece hayatı mı? Unut onu!
Sonuç mu? Daha büyük pazılar, sahilde yürürken kızların yüreklerini hoplatan mükemmel vücut. Ama inan bana hepsi bu… Kayaların dibinde dostlarla geçirdiğim o güzel günleri, izolasyon odasında beklerken kendime sorup durdum. Adamım hangisi doğru yol? Tırmanış yarışmalarının bir dönem keyifli ve eğlenceli olduğu, tırmanıcıların birbirleri ile bir araya geldiği, herkesin kendisi adına en iyisini yapmaya çalıştığı ve amatör ruhun ön planda olduğu yarışmalarınsa teker teker bu profesyonelleşme yolunda kaybolduğunu gördüm. Uluslararası arenada başarı elbette ki kolay kazanılmıyordu ama yine de bir zamanlar yarışmacıların birbirlerine içten tezahürat yaptığı, desteklediği, deneyimlerini paylaştığı, başarılarını kutladığı, üzüntülerini paylaştığı, dostlukların kurulduğu yarışmaları daha çok özler olmuştuk. Neyse ki bizim yarışmalarda eksik olmayan tezahüratlar yine eğlence kaynağının temel taşı oldu. Sıkı tut, düşme üzülürsün, aley, come on ve vs…
İşte bu noktada, kendine, özlem duyduğumuz tarzda bir yarışma yapmayı misyon edinmiş Çukurova Üniversitesi Dağcılık Kolu (ÇÜDAK) amatör ruhu içinde barındıran VIII. Geleneksel Kısa Kaya Tırmanış Yarışması’nı yine iyi bir ekiple ve güzel bir organizasyonla 16 - 17 Mayıs 2009 tarihlerinde tamamladı.
Bu yılki yarışmamıza biri yabancı toplam 34 kişi katılmıştı. Katılımcı profili özellikle Anadolu illerindendi. Çüdak Arena’da birinci gün güneşle ve çeyrek final rotalarıyla ısınan sporcular, yarıfinal rotalarında gerçek bir kapışma izlettiler izleyenlere. Başa baş, dişe diş bir yarışma sergileyen sporcuların bir bölümü ertesi gün final için randevulaştılar. Kimileri ise düştükleri için üzülerek kendilerini alkole ve hüzne teslim ettiler.
Birinci günün gecesinde Süleyman Vardal’ın ve Çağlar Bıldırcın’ın sunumuyla Yunanistan-Meteora bölgesinde yapmış oldukları tırmanışın sunumu ayrı bir tat oldu katılımcılara. O tat bölgenin güzelliğinden mi, yoksa serinlemiş havada yorgunlukla yudumlanan biralardan mı anlayamadım. Gösterinin ardından yapılan sıcak sohbetler sonrası geç vakte kalmadan final günü için biz duvarın altına uyumaya, yarışmacılar ise çadırlara dinlenmeye çekildiler.
Çüdak Arena’da pazar günü 11.00’de yarışma start aldı. Erkekler yarı finalde sergilemiş oldukları performansı finalde de sürdürmeye kararlıydı. Bizse onları zorlamaya kararlıydık. Rotalar sporcuların deneyimlerini, becerilerini, arzularını, hırslarını sınayan cinstendi. Böyle olunca mücadele hem keyifli oldu hem de sıralamada beraberlikler ortadan kalktı.
Bayanlarda özellikle birinci ve ikincinin başa baş bir mücadelesi dikkatten hiç kaçmadı, son ana kadar başa baş giden yarışmada son noktayı 4. bloktaki rota koydu. Ayça biriciliği ve crash padi kaptı.
Yarışmanın hemen ardından madalya ve ödül törenine geçildi. Sponsorlarımızın sayesinde oldukça tatmin edici hediyelerin yer aldığı ödül töreninde mansiyonları da unutmadık elbet. Pazar günü bizimle kalabilen misafirlerimizle akşam bir de duvar altında müzikli parti. (After party.)
Her şey sorunsuz geçmiş ve bir yarışma daha mutlu sonla bitmişti. Bu mutlu sonda en başta desteklerini hiç esirgemeden fedakârca çalışan organizasyon ekibine ve bizleri uzun zamandan beri destekleyen sponsorlarımıza (Adrenalin, Akay Kireç, Dokuzartı, Doruk Spor, Euro Shoes) sonsuz teşekkürler.
Bayanlarda Sıralama
1. Ayça Algün (İstanbul)
2. Zeliha Işık (Hatay)
3. Duygu Çiçek (Adana)
4. Tuba Karakurt (Adana)
5. Güllü Dişbudak (Adana)
Erkeklerde Sıralama
1. Rıdvan Barış Siligür (Adana)
2. Süleyman K. Vardal (Adana)
3. Serdal Televi (Adana)
4. Nuh Sökmen (Gaziantep)
5. Emrah Çiçekli (Ankara)
6. Güneş Tüzün(Adana)
6. Çağlar Çaylı (Adana)
8. Alexdre Pacheco (Brezilya)
Her yıl kendini yenileyen, sürekli tırmanış duvarlarını geliştiren, aksaklıklardan ve eleştirilerden ders alarak kendini bu anlamda da olanakları çerçevesinde geliştiren, geleneksel olma yolunda en tutarlı yarışma olan ÇÜDAK Kısa Kaya Tırmanış Yarışması’nın IX.sunda amatör ruhla eğlence içinde kapışmak ve buluşmak dileğiyle.
Kebap dünyasından sevgiler…